13 Ocak 2018 Cumartesi
ELLERİNDEKİNİN KIYMETİNİ BİLMEYENLER
Suyun üzerinde görünen üç beş kabarcığı görüp de onunla
böbürlenenler suyun deryası ben de, peki sen de olduğundan gerçekten de senin haberin var mı? Sen de
bir derya olduğundan başkalarının haberi var mı? Senin bir derya olduğundan haberleri yok pis
yosunlaşmış kokuşmuş sularda onlar bir kabarcık arıyorlar onun peşine düşmüşler. Sen de kendindeki cevherden habersiz başkalarına yem oluyorsun Kızgın taşlar
basasım geldi yüreğime onlara var da bize yok mu diye? Kimseye altın tasta
sunulan hediye olmak istemem hakkım ne ise o. Başkaları ellerinde ki beş para
etmez bir kula hayrı dokunmamış emarelerini nasıl da pahalıya satıyorlar. Senin
cevherin de beş para etmiyor ki bu pazarda, güneşsin parlıyorsun herkes sırtını vermiş
sırtını ısıtıyor yönlerini sana değil sırtlarını sana çevirmişler. Bu da geçer
aldırma gençlik yıllarında ilmek ilmek attığın uzattığın dantellerin gibi ardı
sıra uzuyorlar motifler parça parça işleniyor. İğne de mil de senin ellerinde
kimseyi kalıplaşmış düşüncelerinden vazgeçiremezsin. Sen bir yarış atı gibi
koşmaya devam et onlar seni yakalayamazlar da erişemezler de ondan işte.
Başkalarını allar pullar süsler püsler adam yerine koyarlar ballandırırlar, anlatırlar yapmadıklarını yaptı derler, bütün icraatları o yapmış gibi
gösterirler öyle inanmak isterler çünkü sen ağzınla kuş tutsan bile yaramazsın
kendini parçalasan dahi teşekkür etmezler. Kula teşekkür etmeyen Rabbine teşekkür etmemiş olur. Yapılan işe önüne serilen nimete şükür gerek teşekkür gerek.
Kabul görmesi için illaki hayırsız mı olacaksın? Arsız saygısız dipsiz kuyulara
ip sallayacaksın öyle mi? Karşına sanki Hz Yusuf çıkacak. Bir kez bir kez
denemekte fayda var diyenlere azim çalışmak güzel şeydir ama doğru bildiğim
yolda eğri yollar bize göre değil varsın bizi böyle bilsinler tınlamasınlar
başlarından savsınlar. Aldırmıyorum. Alınmıyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder