BEKLE GÖR
Dip çukurlarda
karanlık odalardayım. Gerçeğin dışında ve gerçeğe yakın düşlerin içinde belki de tutar diye göle yoğurt
çaldığım. Katıksız azıksız yemeklerdeyim. Belki tutar ya umutlar da olmasa
yaşayamaz ki insan belki kapı çalar belki hamur mayalanır taşar, belki beni
hatırlar unutmamıştır belki, belkilerle geçen bir zaman sürecinde kendine
gelebilmene gerçeğe dönüşebilmen de sana ne lazım? Bana yine karamsar düşler
kaldı somurtmak olmaz olmaz demek. Bekle gör. Bu cümle beynimden silindi gitti.
Daha sonra kelimesi o da silindi gitti, sonrası da boşluk yokluk umutsuzluk,
yarınlar da geldi geçti, her hayal bitti umutlar tükendi. Bir umut kapısı
çilekeş ömrünün son durağında bana nefes
aldıracak bir umut kapısı . Dilek istek ve muradımın gerçekleşmesi dileğiyle
bir el, bir kapı bir tık tık kalp atışları gibi ritimli olmasa da olur. Olacağını
bileyim onun umudu ile de yaşarım gelecek günlerime ait güzel hayaller kurarım.
Beklentilerim çok hayata dair ya tutarsa diye mayaladığım hamurlarım çok. Özümde
iç dünyamın meyve tohumlarından olan içimde ektiğim bereketlendirdiğim biçmenin
arifesindeyim bunu da hissediyorum. Bu hissin sancısı ile kıvranıyorum.
Daha ne kadar daha bekle gör. Rabbim elbette hayırlısını verir. Bekle gör en
iyisini verir. Bekle gör inşallah. Rabbim tüm tevekkülüm sanadır. Senden başka
gidebileceğim bir kapım da yok. Beni ancak sen anlarsın. Rabbim ne güzel tecelli
edensin. Kendine yakışanı verirsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder