10 Mart 2018 Cumartesi

DEDİKODU GÜNÜ


                                  Dedikodu mekanizması o kadar güzel ve hızlı işliyor ki kendilerinin olmak istedikleri yerde, birde bakmışsınız ki konuştuklarını unutmuşlar. Olmazı olur yapmışlar. Birisi gelmiş bir diğerine küçücük bir laf sokuşturmuş, o kişi de bir pire için yorgan yakmaya karar vermiş.  Dedikodu o kadar kısa süreli mayalanmış üretilmiş ki artık hiç kimsenin kirli çamaşırları biriktirmeye ve üzerine sünger çekmeye gereği kalmamış. Dedikodulu hayatı yaşayanlarında her an her dakika patlamaya hazır bir bomba gibi sıkılmış yumruklarla birbirlerini bekliyorlar. Takip ediyorlar. Bazı konularda ise ortada çekirdek kabuğunu bile dolduracak bir olay konu yok. İnsanların birbirlerine tahammülleri kalmamış dedikodu elektrik kablosundaki cereyandan hızlı birbirlerine dolanmış kablolarına gitmiş. O şunu demiş bu şunu demiş, yok yok öyle şeyler olur olmaz şeyler. Kardeşim bırak kim ne demişse demiş ben ilgilenmiyorum. Olayları oluruna bırakıyorum. Orta yol benimkisi çoğunluk ne derse de kabulüm . Mahkeme salonu değil ya sonuçta, lafları attırma, kovma, dövme, sövme geç bunları geç. Gün hoşgörü günü bu gün varız yarın yokuz. Hayata bu pencereden bakın bir varmış bir yokmuş. Bir bakmışsın ki dedikodusunu yaptığın insan yarın yok. Nasıl bulup da helalleşeceksin? Nasıl ahirette hesap vereceksin?  Önce aynada kendi yüzüne bak sonra başkalarını eleştir. Yol yordam iz gölge her şey seni takip ediyor. Yaptıklarının izleri karşındaki insanın sana davranışları senin aynadaki yüzün dışa vuruşun. Sen nasıl görünüyorsan öylesin atalarımız ne demiş, ‘’Sen gel bana bir ayak ben gelirim on ayak.’’ Suyu akışına bırak dilindeki sözlerden utan. O sözleri onun yüzüne söyleyebiliyor musun?  Kalbin gece başını yastığa koyduğunda nefis muhasebesi yaptığında keşke konuşmasaydım diyor mu? Yoksa yarın ki güne yeni dedikodu malzemesi üretme peşinde misin? Yaptığın dedikodularda bir gün senin de ayağına dolanır. Dilindeki zehirli yılan bir gün gelir seni de sokar. Soktu da belki ama işine gelmiyor, pişkinliğe veriyorsun gamsızlığa vurdumduymazlığa.
    
                                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder