
İnsanlar içinde de bir bilmece. Kendini sığınağında
kendini gizlediğinde rahat edebiliyor. Şehrin
göbeğinde yaşıyor olması okumuş olması da bu gerçeği değiştirmiyor. Zıtlıklar karmakarışık
duygular çarpışıp duruyor. Tekbir kelime
etmiyor. Konuşmuyor. Aksi tarafı bedeni de rahat rahat oturuyor. Talihsiz kendi kendine iç dünyasında hayallerinden bahsediyor. Deliler sadece kendi kendileriyle konuşur😜 Her defasında dışarıdan
bir tepki bir ileti bir mürşit bir dokunuş bekliyor. İletişimdeki eksik tarafları konuş ki seni görebileyim de gizlidir. Kim tahmin edebilir? Konuşmasan seni
tanıyamam ki. Hem sıcak hem soğuk yapım insanları kendimden uzaklaştırmaya
yetti. Zihninden geçenleri anlatman için mimik el kol hareketlerin ve
kıyafetlerin konuşmayınca hepsi yarım kaldı. Kendimi ne zaman sorgulamaya
kalksam hep bu eksikliğim yüzünden kendimin kaybettiğini yenildiğimi anlarım.
Kendimce kurduğum problemlere verdiğim cevap. Konuşursan sır perdesi aralanır siyahın
içindeki beyaz aydınlanır.
Her zaman ideallerim ölçüsünde
dik dururum yalnız giderim. Kendime yapay ve yapmacık olan ne yeni bir kılıf,
ne de kılık ne de maske, hiçbir şey istemem soğuk duvarlara da ihtiyacım yok.
Soğuk duygularıma itici sinir uçlarıma karşı meydan savaşı veriyorum ben.
Ben hayal dünyasının insanıyım
hayallerimin içinde dolaşırım çoğu kez bazen size çok saçma sapan gelebilir.
Ben kendi kendime gülerim bazen kendimi saklarım göstermem size sizleri
şaşırtırım şöyle aynı yöne iki defa tekrar tekrar bakarsınız. Duygularımın içinde
saklanmak kendimin sırlı dünyasına yolculuk yapmak gibi bir çalışma isteğim
yoktu kendiliğinden oluştu. Kendimi gizlemek diye bir şey de aklıma gelmiyordu
ama anlatamıyordum, anlaşılamıyordum, hep haklı iken haksız konuma düşüyordum.
Bu da haliyle kedi fare oyununa dönüştü. Ben kimim? Haydi bulun beni
yakalayın. Sen çok fena bir faresin şimdi seni yakalayacağım. Yakalayamazsın
çünkü beni tanımıyorsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder