4 Mayıs 2018 Cuma

CESARETİNLE GÜREŞ


Hayat hikayem de insan ilişkilerime bir de bu sıfır noktam eklenince tam bir çıkılmaz insan modeli oldum. İnsanları anlama klavuzu henüz beni görmedi tanımadı. 


     Bir de kaderimle yüzleşmek cesaretimle güreşmek beni daha da sertleştirdi güçlendirdi. Motive etti. Kendime dönük iç yapımda daha trajik bir olay da gündeme gelebilirdi. Demek ki sağlam temeller atılmış bir ruhta böyle bir trajediye de fırsat vermedi. Kendi kendimin öğretmeni olmak kendi okulumda kendimi yetiştirmek hiç sınıfta kalmadan kendime yeni ödünler ve ödevler vererek hayat akışımda suyu tersine değil doğru akıtmak. İdealim. Kendi keşiflerim ıstıraplarım yol bulmalarım sayesinde kör kuyunun derinliklerinden gökyüzündeki ışığı görüp o ışığa uzanabilmek ne güzel, gökyüzünde bir yıldız olmak sisteme dahil olmak ne güzel şey. Başkalarının düşündüğü hayatı değil kendi düşündüğü hayatını yaşamak ne güzel şey. Kendi yaşam alanındaki sakinlik dinginlik ne güzel şey. Bu nedenle kaderimi bir babanın evladını sevdiği gibi gizli gizli uyurken seviyorum. Uykudayken yine rüyalarım devreye giriyor. Rüyamda uyuyorum. Rüyamın manasından anlıyorum hatamı gaflette olduğumu, uyanıyorum tekrar.
        Hep başarı, hep istikbal, hep ideal, hayalimdeki kızıl elmaya ulaşmaktı muradım. Hayatın bütün meyveleri, nimetleri önüme serildi ben de topladım yedim içtim keyfime baktım öyle mi? Küçücük kabuğumda küçücük iç dünyamda küçücük bir pencereden, ''Hiç de küçümseme bol bol nimetlerin içinde yüzüyorsun.'' ‘’Ben hep ezilmeye mahkum muyum? Ben hep yenilmeye mecbur muyum? İtirazım var bu yalan dolana dertlerin böylesine ‘’diye söylenmiyorsun artık ne mutlu isyan şarkıları bitti artık. Ne güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder