10 Mayıs 2018 Perşembe

KİTAP YÜKLÜ EŞEKLER


      Daha önce hiç ‘kitap yüklü eşek’ benzetmesini duymuş muydunuz? Allah (c.c) Cuma Suresinin beşinci ayetinde böyle bir ifade kullanıyor. İlginç, çarpıcı ve rahatsız edici, bir o kadar da ağır bir söz değil mi?

         İşte, Kitab’ın hükümleriyle sorumlu oldukları halde onun hükümlerini yaşamayanları böyle benzetme yapıyor Rabb’imiz. Ayet’in devamında onları “Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir toplum” olarak nitelendiriyor ve son olarak onların zalim olduklarına vurgu yapıyor: “Tevrat’ın hükümleriyle yükümlü tutulup da onun hükümlerini yaşamayanların durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin haline benzer. Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir toplumun durumu ne acıdır. Allah zalim bir toplumu hak yola ulaştırmaz.” (Cuma, 5)
       Sırtında ciltlerce kitap, milyonlarca bilgi taşıyan eşeğe kitabın ve içindeki bilgilerin nasıl rehberliği ve faydası olmazsa Kur’an-ı Kerim’i okuyan, fakat O’nu anlamak için gayret göstermeyen ve Kitab’ın içindeki hükümlerle hayatına yön vermeyen bizlere de bu ilmin hiçbir faydası olmaz.

         Kur’an-ı Kerim’in Allah katından gönderilmiş bir kitap olduğuna iman ettiği halde O’nun ayetlerini yaşantımızdan uzaklaştırırsak Allah korusun kitap yüklü eşekten ne farkımız kalır?
         O’nun indirilme gayesini unutup Kur’an’ı gelişigüzel okuyup geçenler, yani onun ilmiyle amel etmeyen ve ahlâkıyla terbiye olmayanlar;  

       Rasulullah (s.a.a)“Ey Ebu Zer! Bir kimseye manevî ilimlerden bir ilim verilirse ve o ilim o kimseyi hak yoluna yöneltmezse, ona herhangi bir şekilde faydasız ilim nasip olmuştur.” Diğer bir hadiste ise: “Dilediğiniz kadar ilim öğrenin, vallahi öğrendiklerinizle amel etmedikçe, hiçbir ilimle ecir kazanmış almazsınız.” Buyrulur.

     İnsan bir ilmi öğrendikçe kusurunu daha ziyade anladığı zaman âlim olur. Gerçek bilginin ibret alma ve muhakeme etme fırsatı vererek, kişiyi olgunlaştırdığına değinilmiştir. İnsana hatalarını ve noksanlarını telafi etme yönünde katkı sağlamayan bilgi, ne kadar sağlam delillere dayanırsa dayansın faydasız ve gereksizdir. Bu durum, karanlıkta yürürken elindeki feneri kullanmamaya benzer. Işığından faydalanılmadığı için fenerin varlığı ile yokluğu birdir.

“Kulları içinde Allah’tan hakkıyla korkan, ancak âlimlerdir.” (Fâtır, 28) Allah bu ayetle, Kur’an hakkında ancak ilim sahiplerinin düşüneceğini ve ibret alacağını anlatır. Çünkü gerçek âlim, ilmi insanlara üstünlük sağlamak, gösteriş yapmak, sırf hamallığını yapmak için değil; Allah’ı daha iyi tanıyıp muhabbeti güçlendirmek, O’ndan korkup sakınmak ve yine sahip oldukları ilimle yalnız O’na kulluk etmek için öğrenir.


       



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder