Kafasının içinde bir ışık sürekli
yanıyor. Çentik çentik kafasını kurcalıyor ara sına sızım sızım sızlıyor ara
sıra kanıyor. Acelece bir karar verebilse hep duygularını saklıyor. Fikirlerini
ve dahi düşüncelerini hiç konuşmuyor. Kendini dinliyor, kendisiyle konuşuyor. Onun bu kendisiyle konuşması çok uzun sürdü. Belki böyle olduğunu kendisi de bilmiyor çünkü kendisini alıştırdı. Bir daha
öyle uzun boylu düşünmeyecek. Bir gün
aklında fikrinde zikrinde ne varsa hepsini getirip masaya yemek dizer gibi
salata sebze tabağı gibi dizecek. Soğuk karşılayacaklar gülecekler alay
edecekler. Ah korku o korku biliyor öyle olacağını hemen tekrar hiç kimseyle
konuşmadan düşünce hayal ve fikirlerini allayıp pullayıp tozunu alıp temizleyip
tekrar yerlerine koyuyor. Ve düşüncelerinin kapısını kapatıyor kimse bilmeyecek.
Bir diğer taraftan da düşünce kapısını gözlemliyor içine giren ve çıkanları
yeni bir fikir, bir fener, bir ışık, onun yollarına kum çakıl taneleri dökülüyor.
14 Nisan 2018 Cumartesi
GELECEĞİNİ GÖREBİLME
Lafla peynir gemisi yürümez lafla onun
olmak istediği ben'i ile arasına girilmez. Şimdi o öteye daha öteye gitti
diyelim zorunlu olarak bir göç, iş evlilik yine ona yardım ederler miydi? Bunu
kendi de bilmiyor şartlar. O yine de geleceğini göremiyor. Aile içindeki gürültülü sesler bir köpek
havlaması gibi geliyor. Kapıyı çıkınca dışarıya sesler kesiliyor o kapının
dışına çıksa da gürültü yapanlar oraya geliyor. O tekrar içeri girmek istiyor.
Herkes üzgün üzgün evin içinde dolaşıyor, çaresiz karamsar ve boşlukta bu
duygunun ne olduğunu bilemezsiniz. Onun için geleceğini göremiyor. Uğraşıyor
bir şeyleri değiştirebilirim mi? Diye ama o
kadar da uzun hayaller emeller kuramıyor. O kadarda uzun boylu düşünemiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder